Yayın Tarihi:01 05 2020 21:46(1447)

1 Mayıs Ortak Basın Metni

1 Mayıs 2020 Cuma günü saat 13.00'te Uğur Mumcu Meydanı'nda yapılan SES Sinop Temsilcisi Ayhan Çalık tarafından okunan, “1 Mayıs Ortak Basın Metni”

İNSANCA YAŞAMAK İÇİN ÜRETECEĞİMİZ YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZENİ EMEK VE BİLİMLE KURACAĞIZ!

Bizler bu ülkenin işçileri, emekçileri, kamu emekçileri, mühendisleri, mimarları, hekimleri, aydınları, akademisyenleri, sanatçıları, gençleri, kadınları, emeklileri….

Bizler bu dünyanın tüm değerlerini ve güzelliklerini, alın terimizle, aklımızla, bilgimizle, kısacası emeğimizle üretenler.

2020 1 Mayısında her yıl olduğu gibi umutlarımızla, bilincimizle ve dayanışmamızla bir aradayız.

On yıllardır dünya halklarına sınırsız bir emek ve doğa sömürüsü, savaşlar, ekonomik krizler, artan eşitsizlikler, yoksulluk, işsizlik dışında hiçbir şey sunamayan bu düzen küresel salgın ile beraber büyük bir uygarlık krizi yaşıyor.

Şüphesiz ki bu krizle mücadele en ön safta sağlık emekçileri yer alıyor. Onlar yaşamak için yaşatmak istiyorlar. Çürümüş, içi boşaltılmış sağlık sistemi içerisinde sağlık emekçileri, hastalarını virüsün pençesinden kurtarmak için, canları pahasına çalışmaya devam etmekteler. Ailelerine, sevdiklerine virüsü taşımamak için, kendilerine tahsis edilen misafirhanelerde, insanca koşullarda barınamadıkları için, yetersiz koruyucu ekipmanla çalışmak zorunda bırakıldıkları için, kendilerine test yapılmadığı için birbirlerine virüs bulaştırmaya devam ettirildiler. Sağlık çalışanı yetersiz olduğu için, kronik hastalığı olanlar, hamile olanlar çalışmak zorunda bırakıldılar. Sağlık Emekçilerinin sağlığının korunmasında yaşanan bu eksiklikler nedeniyle maalesef birçok arkadaşımız yaşamını yitirdi. Bu süreçte yaşamını yitiren bütün sağlık emekçisi arkadaşlarımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz.

Toplum sağlığını önceleyen politikalar yerine, sağlık alanının piyasalaştırılması, hastaları müşteri olarak görüp, sağlık kurumlarının kar alanlarına dönüştürülmesi, koruyucu sağlık hizmetlerinin neredeyse tamamından vazgeçilmesinin sonuçları, pandemi durumunda mücadelemizde yaşanan çaresizliğin nedenidir. Bu düzen sağlığa zararlıdır.

Salgından en az hasarla çıkmanın dünyada da sınanmış tek yolu, kamusal kaynakların kullanılarak, toplumsal dayanışmanın yükseltilmesi, başta sağlık emekçileri olmak üzere, belediye çalışanları, PTT ve kargo çalışanları ve halkı koruyucu önlemlerin hiç vakit kaybetmeden hayata geçirilmesidir.

Bu salgın sürecinde bir başarı varsa, bu başarı size ve çürümüş sağlık sisteminize rağmen, sağlık hizmetlerini fedakarca yürütmeye çalışan sağlık emekçilerinindir. Yine ihtiyaç duyduğu sağlık hizmeti hakkından feragat eden geniş toplum kesimlerinindir.

Kapitalist sistem insanlığın, doğanın ve yaşamın üzerine çöküyor, bu düzenin çarkları bizleri, dünyanın tüm değerlerini ve güzelliklerini üretenleri insanca yaşatmak için kurulmamış.

Salgın koşullarında bile zorunlu olmayan işlerde, fabrikalarda, atölyelerde, kamu kurum ve kuruluşlarında, şantiyelerde çalışmamızı dayatan; zorunlu işlerde gerekli önlemleri almadan bizleri çalıştıran bu düzen, bizi üretimdeki herhangi bir araç gereçten farksız basit bir meta olarak görüyor.

Artık daha net görüyoruz ki, insani ihtiyaçlarımız için üretmiyoruz, insanca yaşamak için üretmiyoruz, toplumun geniş kesimlerine daha iyi bir yaşam kurmak için üretmiyoruz. Sadece ve sadece sermayenin bu akıldışı düzeninin çarkları dönsün diye üretiyoruz.

İşte 2020 1 Mayıs'ı bu gerçekliğin en çıplak haliyle görüldüğü ve bunun karşısında işçi sınıfının başka bir dünya, yeni bir toplumsal düzen iradesinin dünya çapında haykırıldığı bir kırılma anı olarak tarihe geçecek.

Biz yeni bir toplumsal düzen istiyoruz.

Eğer bugün biz emekçilerin egemen olduğu bir düzen olsa idi salgına karşı toplumun sağlığını, işini ve geçimini koruyacak gerçek bir mücadele verirdik.

1. Temel, zorunlu ve acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde salgın süresince çalışma acilen durdurulurdu. Çünkü yaşamaktan, insandan daha önemli hiçbir şey olmazdı.

2. Salgın süresince herkesin işi ve geçimi devletin güvencesinde olurdu.

3. İnsanlar yaşam savaşı verirken elektrik, su, doğalgaz faturalarından KDV, kredilerden faiz toplamak asla akla gelmeyeceği gibi, temel ihtiyaçlar salgın riski boyunca devlet tarafından karşılanırdı.

4. Tümüyle kamu kontrolündeki sağlık kuruluşları, yurttaşların tamamına, istisnasız ve ön koşulsuz bütünüyle parasız sağlık hizmeti sunardı.

5. Salgına karşı önlemler üç beş patron örgütü ile değil, işçilerle, kamu emekçileriyle, hekimlerle, mühendislerle, akademisyenlerle beraber belirlenirdi. Ölçü patronların karları değil aklın ve bilimin ışığında toplumun korunması olurdu.

6. Başta hekimler, sağlık ve belediye çalışanları olmak üzere tüm zorunlu işlerde çalışanlar haftalarca koruyucu ekipman beklemez, insanlarımızın ölümü ve hastalanması engellenirdi.

7. Tüm kadınlara iş ve gelir güvencesi sağlanır, evde kalınan dönemlerde ev içi şiddetin önlenmesi için devlet etkin önlemler alırdı.

8. Tek kişinin dediği ferman olmaz, muhtarından belediyesine tüm kamu kurumları ile işbirliği içinde bir mücadele yürütülür, maskesinden ekmeğine tüm ihtiyaçlar beraber karşılanır, siyasi rekabet değil halkın sağlığı öncelikli olurdu.

Bu anlatılan hayal değil. İnsanlık tarihi boyunca egemenler, toplumun çoğunluğunun çıkarına bir düzenin mümkün olmadığını anlattılar ve yalan söylediler.

Bugün görüyoruz ki, asıl mümkün olmayan, asıl akıldışı olan bu düzendir. Toplumları hastalığa, dünyayı ekolojik krizlere, üretenleri açlığa, işsizliğe, güvencesizliğe mahkum eden bu düzen Türkiye ve dünya halklarının sırtında bir yüktür.

Bu düzenin çarkları bizim emeğimizle, aklımızla, bilgimizle dönüyor, öyle ise biz bu düzen iemekten, demokrasiden, barıştan yana değiştirebiliriz.

Biz emekçiler sermaye değil halk egemenliğini esas alan, sömürüye karşı emeğin hakların ıkoruyan, toplumsal zenginliğe el koyan yüzde 1’in değil toplumun yararını esas alan yeni bir toplumsal düzeni kurmak için seferber olacağız.

1.İnsan onuruna yaraşır bir iş ve ücret, kamusal sosyal güvenlik ve sendikal hakların eksiksiz güvence altına alındığı yeni bir toplumsal düzen kuracağız.

2.Demokrasinin ve ifade özgürlüğünün tahrip edilmediği yeni bir toplumsal düzen kuracağız.

3.Her türlü ayrımcılığa, cinsiyetçiliğe ve ötekileştirmeye karşı eşit yurttaşlığın, yurtta, bölgede ve dünyada barışın benimsendiği yeni bir toplumsal düzen kuracağız.

2020 1 Mayıs'ında tarihin bu kırılma anında ilan ediyoruz:

Birliğimizi, mücadelemizi ve dayanışmamızı böylesi bir toplumsal düzeni kurmak için güçlendireceğiz.

Yeni bir toplumsal düzeni emek ile bilim ile kuracağız!

DİSK-KESK-TMMOB-TTB

Facebook'ta Paylaş
1. Yorum: boyabatlı 02 05 2020 10:12
nankörlüğün alemi yok, çürümüş sağlık sistemi görmek istiyorsanız avrupa amerika ya bakın.devlete düşmanlık yapmayın, insafsızlar


Yorumcuların dikkatine! Yasal Uyarı!

  1. Yorumlarınızı anlaşılır bir dille ve dilbilgisi kurallarına uygun olarak özenle yazınız. BÜYÜK HARF kullanmayınız. Tekrar okuyarak yanlışlarınızı düzeltiniz.
  2. Anlaşılmaz kısaltmalar yapmayınız.
  3. Lütfen yorumlarınızda terbiye dışı sözler kullanmayınız.
  4. Yazılan yorumların sorumluluğu yazarına aittir. Sonradan pişman olunacak hukuki sorunlarla karşılaşmamak için kişi veya kurumlara yöneltilmiş olan eleştirileriniz hakarete varmasın.
  5. Yorumlar denetlendikten sonra yayına verilecektir.
  6. Yazılarımızda yanlış ya da kusurlu bir konu bulunursa bunu lütfen bize bildiriniz.

Yukarıdaki Sözleşmeyi/Uyarıları kabul ediyorum.
'Evet' Yazın:
İsim:
E-mail: (isteğe bağlı)




Beni Unut
Yazı ve Haberleriniz İçin:
boyabatgazetesi@boyabatgazetesi.com
haber@boyabatgazetesi.com
adreslerine E-posta gönderebilirsiniz.
Mayıs ayı ziyaretci sayısı:

3080


Tasarım:DtGaNi