Milletvekili Nazım Maviş, Sinop ve ilçelerine bir şeyler yapma gayreti içinde.. Sayın vekilin bu gayretini takdir ediyorum.. Ancak sayın Maviş merdivenleri tek tek değil de çift çift çıkmak istiyor.. Öncelikli, acil işleri bırakıp, Sinop’u marka şehir veya turizm kenti yapmak gibi kısa vadede olmayacak işlerin peşinde koşuyor. Aslında sayın Maviş de Sinop’un marka kent ve turizm kenti olamayacağını çok iyi biliyor..Çünkü politikayı çok çok iyi biliyor.. Çekirdekten yetişme.. Rahmetlik Erbakan’ın tedrisatından geçmiş biri.. Konuşması yani hitabeti düzgün nerede nasıl konuşacağını da çok iyi bilen biri... Ben Maviş’in Sinop’u marka şehir yapmasına karşı değilim.. Bilakis çok sevinirim ve alkışlarım.. Kusura bakma sayın vekil ama marka şehir, turizm kenti gibi söylemlerine ne ben, nede bilinçli olan vatandaş inanmaz ve kabul olmayan duaya da amin demez.. Başkalarına dedirtirsin..
Şimdi bir de sosyal medyada bir haber..Vekil Maviş, Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mahir Ünal Bey'le Sinop turizmini konuşmuş. Turizmcilerimizle yaptığı toplantının sonuç raporunu bakanla paylaşmış.. “Sonuç nedir” diye sorsam, “Bekleyip göreceğiz” der.. “Bizden top gitti ben görevimi yaptım” der.. Şimdi demezse sıkıştığı zaman der.. Siz de biliyorsunuz ki sayın vekil, konuşmakla veya söz almakla bu iş bitmez.. Takip lazım.. Diyelim ki, Sinop bu yıl turist akınına uğradı..Nerede ağırlayacaksın bu insanları?.. Turistler, deniz ve doğadan başka konaklamak için otellerin de çok iyi olmasını ister.. Var mı böyle otellerimiz, yok.. Olsa da çok az.. Bakın Ordu iline.. Arap turistlerin mekanı haline geliyor.. Neden Ordu, Sinop değil de?..Nereden geldi bu Araplar oraya?.. Adamlar en güzel şekilde illerinin tanıtımını yapmışlar.. Konaklamak için otelleri de var.. Ordu’ya gelen bütün Araplar buranın güzelliği karşısında büyülenip mülk sahibi bile olmaya bakıyor.. Bizde böyle bir çalışma, yok.. Bu sadece Turizm Bakını ile olacak iş değil.. Önce il ve ilçelerimizin alt yapısından tut, üst yapısına kadar eksikleri gidermek lazım.. Başta valilik olmak üzere güzel bir tanıtım yapmak lazım..Ordu ilinin tanıtımını valilik yapıyor.. Doğru dürüst hiçbir tanıtımımız olmadan turizm pastasından pay alma derdine düşüyoruz.. Yok öyle bir şey.. Önce bütün eksiklerinizi giderin tanıtımınızı da tam olarak yapın, sonra turist bekleyin .. Sen de çok iyi bilirsin, “Vermeden Almak Allah’a mahsustur”..
------------------------------
Boyabat Belediyesi ağaçkatliamı mı yapıyor?
Benim de yazı yazdığım gazete, Yani Boyabat Gazetesi “Boyabat Belediyesi’nin ağaçla mücadelesi devam ediyor veya ağaç katliamı devam ediyor demek istemiş” diye bir haber yapmış.. Bu haber bana kalırsa belediyeyi karalama haberi.. Böyle gazetecilik ve habercilik olmaz.. Hislerimizi mesleğimize yansıtmayalım.. Sayın Başkan Şefik Çakıcı’yı en çok eleştirenlerden birisi benim.. Fakat hiçbir zaman birbirimize olan kızgınlığımızı yansıtmadık.. Nerede karşılaşsak tokalaştık hal hatır sorduk..Sormaya da devam edeceğiz.. O da biliyor ki benim kendisi ile şahsi hiçbir meselem olmadı ve olmaz da..
Ben gazetecilik yapıyorum.. O da kendi işini yapma gayretinde.. Tabii ki yanlışları ben yazacağım.. Fakat doğruları da alkışlayacağım.. Tamam.. Yapılan ve yapılmayan şeyleri eleştirelim fakat çürük ağaçların kesilmesini de değil ama.. Aslında ağaçlara bakıldığında hastalıklı olduğu belli.. Ben belediyenin ağaç kesmesine karşı değilim.. Uygunsuz bir yerdedir tehlike arz ediyordur kesilir..
İçi çürümüştür, kötü bir görünüm oluyordur kesilir.. Fakat kesilen bu ağaçların yerine yenisini dikmek kaydıyla.. Durup dururken hiçbir belediyenin ağaç katliamı yapacağını düşünmüyorum.. Şehirdeki bütün ağaçları kesin diyerek katliam yapan bir belediye başkanı hiç mi hiç düşünemiyorum..Varsa eğer, o başkanın ruh halinden de şüphe ederim.. Çünkü atalarımız ne demiş: “Yaş kesen baş keser.”
------------------------------
Başkan Çakıcı, İstanbulseferine mi çıkıyor?
Boyabat Belediye Başkanı Şefik Çakıcı, merkezi İstanbul’da bulunan iki büyük STK’nın başkanlarını telefonla arayarak oradaki Boyabatlılarla toplantı düzenlemeyi amaçladığını söylemiş.. Toplantının mahiyeti her ne kadar başkanla kaynaşma olsa da sayın Çakıcı’nın herhalde mikrofonu eline alıp türkü söyleyecek hali yok.. Ya Boyabat’a yaptığı icraatı anlatacak veya yapacaklarını.. Bir olasılık daha var.. O da doğalgaz meselesi..Başkan Çakıcı, İstanbul’daki Boyabatlı hemşehrilerime, “Doğalgazı bakın Boyabat’a ben getiriyorum” da diyebilir.. Aslında doğalgazı Boyabat’a getirme konusunda iki işadamının da gayretlerini biliyoruz.. Kim getirirse getirsin, kim sahip çıkarsa çıksın getirene teşekkür eder alkışlarız.. Başkan Çakıcı şunu unutmasın.. Daha önce doğalgazın Boyabat’a gelmeyeceğini kendisi söylemişti.. Ve biliyorsunuz doğalgaz için abone olanların paraları iade edilmişti.. Şu soru da akla gelmiyor değil yani: Şimdi ne oldu da birden Boyabat’a doğalgaz geliyor.. Boyabat’ın nüfusu ile birlikte abone sayısı mı arttı..Veya İstanbul’daki Boyabatlılara abone olmaları tavsiyesinde mi bulunacak?.. Sayın Başkan Çakıcı, İstanbul’a niçin giderse gitsin, yeter ki Boyabatlıya yapacağı hizmetler içini müjde versin..
------------------------------
Saraydüzü ilçesindekaynaşma günleri
Saraydüzü ilçemizi yönetenler başka Kaymakam Yusuf Özbey ve Belediye Başkanı Hasan Peker olmak üzere güzel bir programa imza atmışlar.. Ayda bir köylerde ailelerle birlikte kahvaltılı kaynaşma ve istişare toplantıları düzenlemişler.. Bu tür toplantılarda hem köylerin sorunları ele alınır ve çözüm yolları aranır hem de devlet ve milletin birlik içinde olduğunun göstergesidir..Sayın Kaymakam Özbey ve Başkan Peker’e sesleniyorum.. Bu toplantıların kahvaltı masrafını da köylü vatandaşımıza bırakmayın..Sizler kişilerin sözlerine değil, yapacağınız hizmetlere bakın yeter..