![]() | ||||
![]() ![]() ![]() Engellilik politikası![]() Osman ÇAKIR Birleşmiş Milletler (BM) engelli bireyleri "kişisel ya da sosyal yaşantısında kendi kendisine yapması gereken işleri, bedensel veya ruhsal yeteneklerindeki kalıtsal ya da sonradan meydana gelen herhangi bir noksanlık sonucu yapamayanlar" olarak tanımlıyor. Anımsayan okuyucularımız bilirler. Önceki yazılarımızda da değinmiştik. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, dünya nüfusunun görülmemiş hızla yaşlanması, trafik başta olmak üzere iş kazaları ve kronik hastalıklardaki çoğalma engelli sayısını gün geçtikçe artırıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı araştırmalara göre, 2010 yılı dünya nüfus sayısı dikkate alındığında, bu nüfusun yaklaşık % 15’inin, yani bir milyardan fazla bireyin çeşitli engellilik problemleri yaşadığı tahmin edilmektedir. Türkiye’de ise 2002 yılında Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı (ÖZİDA) ve Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) işbirliği ile gerçekleştirilen “Türkiye Özürlüler Araştırması” sonuçlarına göre ülke nüfusunun % 12,29’u engelli vatandaşlarımızdan oluşmaktadır. Bu oran genel nüfus içerisinde yaklaşık olarak 8,5 milyon vatandaşımıza denk gelmektedir. Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2011 Nüfus ve Konut Araştırması verilerine göre de Türkiye’de en az bir fonksiyonunda (görme, duyma, konuşma, yürüme ve merdiven çıkma ve inme, bir şeyler taşıma ve tutma ve öğrenme, dört işlem yapma hatırlama gibi) bozukluk olduğunu beyan edenlerin sayısı 4.882.841 kişidir. Bu rakamlara göre 2011 yılı için Türkiye’de en az bir vücut fonksiyonunda bozukluk olanların sayısının genel nüfusa oranı yaklaşık % 6,5’dir. Veriler ışığında konu ele alındığında Türkiye açısından da dünyaya benzer bir tablo ortaya çıktığı açıkça görülmektedir. Ülkemizde Engellilik Tarihi üzerine yazılmış eserlere, işitsel ve görsel materyallere ulaşmak hala zor. Biliyoruz ki insanlık tarihi ne ise engellilik tarihi de o dur. Engelliler toplumsal ilişkilerden büyük ölçüde dışlanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre de bu böyledir. Maalesef, engelliler tarih boyunca "dünyanın en ötekileştirilmiş grupları" arasında yer almış, yok hükmünde sayılmıştır. Engellilik, önceleri ekseriyetle bireysel bir patoloji ve sakatlık sorunu olarak görülmüştür. Medikal model diye isimlendirilen görüş engelliliği bir “hasta rolü” olarak kabul etmiştir. Hastalık bir mazerettir. Hasta insan, toplumsal yükümlülüklerden muaftır. Hak etmedikleri halde engelli bireyler, uyumsuz ve toplumsal gerçekliği kabul edemeyen insanlar olarak algılanmışlardır. Dolayısıyla engellilerin tedavi ve rehabilite edilmesi gerekmektedir. Bu model de engellileri toplumsal ilişkiler ağının dışına itmiş ve ötekileştirmiştir. Sosyal modele göre ise engellilik, dış çevrenin bir ürünüdür. Ve bireyin fiziksel veya düşünsel eksikliğinin bir sonucu olarak açıklanamaz. Engellilik, yakın tarihimize kadar hep mekanik bir anlayışla ele alınmış, engelli bireylerin insani vasıfları düşünülmeden oluşturulan ve uygulanan bir politika ve prosedürler sisteminin doğmasına neden olmuştur. Sağlıkla başlayan bu süreç, daha sonra ekonomik yardım, ulaşım, eğitim, istihdam, sosyal hayata katılım ve kamusal alanlardan başkasının desteğine ihtiyaç duymadan faydalanılması (erişilebilirlik) olarak devam etmiştir. Günümüzde geçerli olan ve engellilik üzerine gerek kamu, gerekse Sivil Toplum Kuruluşları (STK) tarafından üretilen, sorunların çözümüne, ihtiyaçların karşılanmasına dayalı politikalara yön veren sosyal model, ve bu model içerisinde gelişen hak temelli yaklaşımlar, toplumları ve onu oluşturan bireylerin engelli kişilere olan bakışını değiştirmiş, geleceğe ışık tutmuştur. Tarih:28 01 2020 14:46(44039)
Facebook'ta Paylaş
![]() |
![]() ![]() ![]() Komşuluk
Yalnızlık…
Yeni Yılı Kullanma Talimatı
Fiziksel mesafe sosyal yakınlaşma
Engelliler Haftası sessiz geçti
Kontrollü Sosyal Hayat
Yeni döneme geçiş sancılı olacak!
İnsan hakları ve engelliler
Engellilik politikası
Diyabet ihmale gelmez!
Yalan yalnızlığı çağırır
Esed dost mu, düşman mı?
Suriye ve uzlaşma
Adana Mutabakatı (II)
Adana Mutabakatı
Kaldırımlar ve insanlar
Statü Endişesi
Dil nimettir
Ölüm gerçeği
Kurban Bayramı izlenimleri
Kurban Bayramı
Hz. Yûsuf kıssası
Kadın hayattır
Su medeniyettir
Bayramlık
Stres ve belirtileri
Anneler baş tacıdır!
Tevazu
Samimiyet
Üç Aylar ve Ramazan sevinci
İmanometre
Güzel insan
Çanakkale mahşeri
Umutlar erik dalı gibi
“Cemre” üzerine rivayetler
Tanzim Satış Hizmeti
Sevgi elmastan da öte…
Güçlü insan
Toplu taşıma hizmetlerinde iletişim
Otobüs şoförlerinin kırmızı kitabı
Sosyal medya hesapları
Yeni yılda mutlu olmak elimizde
Yeni yıl ve saadet dolu sağlıklı bir yaş
Şehirleri mutlu eden insanlardır
Engelli ve yaşlı hizmetleri
Engelden uzak erişilebilir hayat mümkün
Sinop siyasetinde kadının adı yok
Osman Çakır’dan Mevlid Kandili mes
Osman Çakır'dan Taziye Mesajı
Tümü
Yüzyılın SiyasetiBoyabat Belediyesi'ne yeni TEAM!!!2021 - 1442 Ramazan İmsakiyesiEmek Tuğla Bay muhasebe elemanı alınacaktırKomşuluk17 Şubat Dünya Kediler GünüBoyabat'tan Kar Manzaraları 16 Şubat 2021Boyabat'ın 2020 yılı nüfusu belli olduYılmaz Özdil şehit dedelerimizin dünyanın nerelerinde yattığınıRıza Mor'u Aramızdan Ayrılışının 5. Yılında Rahmetle AnıyoruzSarıkamış FaciasıAhmed Cevad'ın yazdğı Çırpınırdı Karadeniz şiirinin aslıOn Bin Ekmek FaturasıBoyabat Ticaret ve Sanayi Odası Tanıtım VideosuTatil anılarınız çöp olmasın2019 Yılı Sinop İlçeleri Belediye Başkanlığı Seçim SonuçlarıKorona Virüs Salgını İçin Korunma Yöntemleri8-9 Şubat Boyabatta Kar Yağışından Görüntüler5 bin - 30 bin TL'yi aşan faturaların GİB Portalından e-Arşiv olarak DüzenlenmesiOsmanlıcaCumhuriyet’e YazdımMüjde…. Hadi Hayırlı OlsunKıta sahanlığının da Yunanistan’a bırakılması da mı yalan iftira?Boğazda Can PazarıTeşrik tekbiri başladıPirinçle meşhur olduk! Sıra domateste...Sallım ÇorbaAnlayamadıklarımKÜNYEboyabatgazetesi@boyabatgazetesi.com haber@boyabatgazetesi.com adreslerine E-posta gönderebilirsiniz ![]() | |||
Nisan ayı ziyaretci sayısı:492982![]() |