Yaşlısı, genci, kadını, dar gelirlisi, emeklisi, asgari ücretlisi, hak, hukuk arayanların umudu olmuş Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’nu bir fotograf karesi Erdoğan’ın yıllarca arayıp da bulamadığı, seçim kampanyasına dönüştü. Geçmiş seçimlerde Kılıçdaroğlu SSK’yı batırdı propagandası tutmadı.
Kılıçdaroğlu’nun seçim kampanyasını yürütenler o halı mağazasında fotograf çekilirken kıbleye değil gelişigüzel yere serilmiş seccade görünümlü halıyı nasıl fark edemez ve göremezler.
Hadi, kampanyayı yürütenler yerdeki halı görünümlü seccadeyi fark etmedi, CHP İstanbul il örgütü de mi fark etmedi?
Tam bir fiyasko ve amatörce seçim kampanyası!…
Peki, Sayın Kılıçdaroğlu’nun basın danışmanı, kampanyayı yürüten, sayın cumhurbaşkanım yerde seccade görünümlü halının üstüne basıyorsunuz, kaldıralım veya dükkanın başka bir yerinde fotografınızın çekilmesi mümkün mü diye uyarsaydı, Kemal Bey asla hayır demezdi. Ve bu fotograf skandalı da yaşanmazdı.
Erdoğan, camide ayakkabı ile namaz kılar, Kuran-ı Kerim’i seçim meydanlarında sallarken medya da gündeme gelmez.
Türkiye’nin emeklisinin, kadının, gencinin geleceği, umudu olan 14 Mayıs kader Genel Seçimlerine seçim kampanyasını yürüten amatör bir ekibi Kılıçdaroğlu affetse bile, kendisine umut bağlayan milyonlar affetmez.
Skandal fotograf ilk önce sosyal medyada yayınlandı, CHP il örgütünden, basın danışmanından yerde gelişigüzel serilen seccade görünümlü halının halı mağazasında teşhir için yerlere serildiğini, mağazaya gelen herkesin bastığını, oranın ne cami, ne mescit, ne ibadethane olmadığına dair açıklama yapılmaması da ayrı bir talihsizlik.
Hiçbir siyasi lider, hele de seçim kampanyasında, halı mı, seccade mi, dikkat edemez. Çünkü orası ibadethane değildir.
Pireyi deve yapan AKP iktidarının ekmeğine yağ sürmüştür.
Kılıçdaroğlu’nun halı görünümlü seccadeye ayakkabı ile basması, depremde ölen 50 bin kişiyi, hala çadır bulamayan depremzedeleri, ülkedeki açlığı, yoksulluğu, hayat pahalılığını gündemden düşürürken Erdoğan’ın seccadeden prim yapmasını sağladı.
Demek ki, Kılıçdaroğlu’nun seçim kampanyasını yürütenler, beceriksiz, dikkatsiz amatör kişilerden oluşan ekibi var.
Kılıçdaroğlu’nun ilk CHP Genel Başkanı olduğu aylarda, İstanbul Sarıyer’de bir ev ziyaretinde ayakkabı ile evdeki fotografı günlerce medyada gündem olmuştu. CHP İstanbul İl örgütü ev ziyareti sırasında Kemal Beyin ayakkabılarına yanlarında getirecekleri galoş takmayı bile düşünememişlerdi. Anadolu’nun geleneklerini, bilen, mütevazi bir hayatı olan, gösterişten, uzak yaşayan Kılıçdaroğlu kendi evinde ayakkabı ile değil, terlikle, çorapla veya yalınayak dolaştığından eminim. Sinek küçük ama mide bulandırır.
Sayın Kılıçdaroğlu, İstanbul, Ankara’da, seçim kampanyanı hiçbir ücret almadan gönüllü, seçim kampanyaları tecrübesi olan yüzlerce deneyimli gazeteciler varken…
Erdoğan ve AKP’liler, Kılıçdaroğlu’nun ekibine dua ediyor, elleri kızarıncaya kadar alkışlıyordur şimdi.
AKP’nin türban dükkanı iflas etti, yerine halı seccade dükkanını açtı.
Seccade kutsal olsaydı, Cuma namazlarında caminin dışında kılınan kartonlar çöpe atılmazdı.
Kör arıyordu bir göz, Allah verdi iki göz, AKP ve Erdoğan’a!