Yayın Tarihi:02 03 2025 17:18(854)

Eski Ramazanlar Yeniden Doğar mı?

OSMAN ÇAKIR/ 01 Mart 2025

Bir Ramazan ayı daha kapımızı çaldı. Bekleyene de geldi, beklemeyene de... Davulcular gece yarısı sokaklarda, sahur için tokmaklarını vuruyorlar...

Bugün mübarek Ramazan ayının ikinci günü... Pazar günü olmasından gerek, sokaklarda derin bir sessizlik hakim.

Dün akşam iftara davetliydim, lâkin mazeretimden dolayı gidemedim. Bir an gözlerim yine geçmişin sıcak anılarına takılıp kaldı.

O eski Ramazanlar...

Şimdi hatırladıkça içimizde buruk bir özlem yeşerten, sıcacık sofraları, paylaşmayı ve samimiyeti hatırlatan günler...

Geçtiğimiz perşembe, İstanbul'un kalbinde, Mısır Çarşısı'nın gölgesinde bir öğle vakti...

Çarşının dar koridorlarında yankılanan uğultu ve ayak sesleri, baharat kokularına karışan hafif bir telaş...

Ramazan alışverişine çıkanların ellerindeki poşetlere ilişiyor gözlerim.

Eskiden bereketle dolan torbalar, şimdi bütçeye göre küçülmüş.

Hurma, sucuk, zeytin, peynir hâlâ revaçta ama bolluk artık lüks bir kelime gibi.

Tezgâhların önünde uzayan kuyruklar var ama eskisi gibi neşeli bekleyişler yok. İnsanlar düşünceli, fiyat etiketlerine uzun uzun bakıyor.

Nasıl bakmasınlar? İftar sofralarının vazgeçilmez ürünü hurmanın kilosu 1.200,00 ₺'ye yükselmiş...

Öte yanda her Ramazan öncesi gündeme gelen et fiyatları, hurma gibi olmasa da, artık hayal sınırını aşmış.

Yeşilliklerin, domatesin, salatalığın, patlıcanın, biberin bile ateşi var.

Peki ya sofralara konan muhabbet, o da mı pahalandı?

Ramazan... Bolluk ve bereket ayı. Sabır ve şükür ayı. İyiliğin, affın, rahmetin en yoğun yaşandığı ay. Kur'an ayı. Ama biz bu Ramazan'da eskisi kadar bir araya gelebilecek miyiz?

Bir zamanlar Halil İbrahim sofraları kurardık. Fakir, zengin demeden aynı sofraya otururduk. Komşular, akrabalar, dostlar iftar sofralarında buluşurdu.

Hanelerde geniş sofralar, bereketin simgesiydi.

Şimdi ise sosyal tesislerde ve lüks mekânlarda iftar masaları dolup taşarken, evlerdeki sofralar küçüldü, garipleşti. Kimse kimsenin kapısını çalmıyor.

Bir yanda hayat pahalılığından yakınma, öbür yanda lüks sofralarda iftar açma. Zihnimiz karışık, anlam vermekte zorlanıyoruz.

Ramazan toplarının sesi susalı çok oldu. Davulcular ise artık istenmiyor. "Bu çağda hâlâ davul mu kaldı?" diye soranlar var.

Oysa davulun sesi, gecenin karanlığında bir hatırlatma değil miydi?

Uykunun en tatlı yerinde, rahmetin en kıymetli saatlerinde kalkıp oruç için niyetlenmenin ritmi değil miydi?

Düşünüyorum da, eski Ramazanları asıl özleten ne?

İftar sofralarındaki yemekler mi, yoksa o sofraları paylaştığımız insanlar mı?

Geçmişe duyduğumuz özlem, daha samimi, daha içten bir toplumun hatırasına mı?

O eski Ramazanlar, herkesin bir araya geldiği, kahkahaların çay buharına karıştığı, duaların ortak bir ezgiyle yükseldiği zamanlardı.

İftar sonrası çocuklar avluda oynar, büyükler sohbet halkası kurardı.

Cemaat olup kılınan teravih namazları, sahurda anlatılan eski Ramazan hikâyeleri vardı.

Günümüzde ise yalnızlaşan sofralar, unutulan gelenekler, birbirine mesafeli insanlar...

Belki de en büyük değişim, içimizde oldu.

Ramazan hâlâ aynı Ramazan... Rahmeti, bereketi, huzuru, affı yine aynı.

Değişen biziz belki de.

Yeniden başlamak için hâlâ vaktimiz var.

Ramazan'ı eski Ramazanlar gibi yaşamak bizim elimizde...

Paylaşmak, hatır sormak, gönül almak, kapıları çalmak bizim elimizde. Çünkü Ramazan sadece aç kalmak değil, bir arada olmaktır. Neşeyi, sevgiyi, bereketi paylaşmaktır.

Eski Ramazanlar dönmez belki, ama yeni Ramazanları eski güzelliğiyle yaşatmak bizim elimizde...

Facebook'ta Paylaş
2. Yorum: kumluklu niyazi 04 03 2025 10:05
eski ramazanlar yeniden doğar mı? hayır doğmaz.şimdi ne ete ne sebzeye para yetmiyor dostlar.

1. Yorum: boyabatlı 03 03 2025 09:13
davul örf adet gelenek güzel ama saat 05:40 ta imsak olurken davulcu saat 02:20 de gelince birde zile basınca hiç hoş olmuyor. mani yok düzen yok rastgele hızlı hızlı geçip gidiyor.


Yorumcuların dikkatine! Yasal Uyarı!

  1. Yorumlarınızı anlaşılır bir dille ve dilbilgisi kurallarına uygun olarak özenle yazınız. BÜYÜK HARF kullanmayınız. Tekrar okuyarak yanlışlarınızı düzeltiniz.
  2. Anlaşılmaz kısaltmalar yapmayınız.
  3. Lütfen yorumlarınızda terbiye dışı sözler kullanmayınız.
  4. Yazılan yorumların sorumluluğu yazarına aittir. Sonradan pişman olunacak hukuki sorunlarla karşılaşmamak için kişi veya kurumlara yöneltilmiş olan eleştirileriniz hakarete varmasın.
  5. Yorumlar denetlendikten sonra yayına verilecektir.
  6. Yazılarımızda yanlış ya da kusurlu bir konu bulunursa bunu lütfen bize bildiriniz.

Yukarıdaki Sözleşmeyi/Uyarıları kabul ediyorum.
'Evet' Yazın:
İsim:
E-mail: (isteğe bağlı)




Beni Unut

Evet Doğrudur…. Konuşmuyoruz..


Bir Destanın Yeniden Hatırlanışı


Boyabat Gazetesi Uyarıyor (Kedi soğuk hava)


Boyabat Dörtyol'dan Kar Manzaraları-22 Şubat 2025


2025 - 1446 Ramazan İmsakiyesi


Boyabat'ın 2024 yılı nüfusu belli oldu


Yangın Var!


Mahramalar duruyor da...


Emekliler Yılı...


Hisar Tuğla Eleman Aranıyor İlanı


Tarihin gördüğü en garip savaş


Medya, Tüketim ve Mutluluk


2024 Boyabat Yerel Seçim Sonuçları (31 Mart 2024)


Şafak Akça yazdı: Yaşasın Tatil!


Mutlu Yıllar


AKP iktidarı, hangi ekonomik program hedefini tutturdu ki?


Türkiye'de, sosyal adalet gereği zamlar yapılıyor!


Vergi Bağlandı


Sallım Çorba


Bazı Haramlar -2


Yılmaz Özdil şehit dedelerimizin dünyanın nerelerinde yattığını


Boyabat Ticaret ve Sanayi Odası Tanıtım Videosu


8-9 Şubat Boyabatta Kar Yağışından Görüntüler


Müjde…. Hadi Hayırlı Olsun


Fevkaladenin Fevkinin de Fevkinde


Yazı ve Haberleriniz İçin:
boyabatgazetesi@boyabatgazetesi.com
haber@boyabatgazetesi.com
adreslerine E-posta gönderebilirsiniz.
Mart ayı ziyaretci sayısı:

346901


Tasarım:DtGaNi