Zira değişmesi için çok neden var.
Okuduğunuz zaman parmak ısıracaksınız.
Cumhuriyet’in kuruluşundan kısa bir zaman sonra eğitime hizmet vermeye başlayan İnönü İlkokulu’nun kapısına iki yıl önce kilit vuruldu. Nedeni mi? Sizce adından dolayı olabilir mi? Yine ilçemizde birileride amiri olduğu kurumdan TC’yi kaldırmadı mı? Birilerinin Atatürk’e ve İnönü’ye karşı olan hazımsızlıklarının nedenlerden birisi Adnan Menderes’in idamı olabilir mi? Peki A.Menderes niçin idam edildi? Birilerinin yere göğe sığdıramadığı Adnan Menderes haksız yere mi idam edildi? Eğer idamında haklılık payı varsa o zaman bu kişinin ismi niçin kurumlara ve caddelere konuyor?
Adnan Menderes’in idam ediliş nedenleri.
1- Örtülü ödenek paralarını zimmetine geçirmek,
2- 6-7 Eylül Olayları'na önceden haberi olduğu halde olarak müdahale etmemek,
3- Kanuna aykırı olarak üniversite basmak ve halka ateş açtırtmak,
4- Bazı muhalefet milletvekillerinin ve muhalefet liderinin seyahat özgürlüğünü kısıtlamak,
5- Devlet radyosunu siyasi çıkarları için kullanmak,
6- Halkı Demokrat İzmir gazetesinin matbaasını tahrip etmeye teşvik etmek,
7- Kırşehir'in haksız olarak ilçe yapılması,
8- Yargı bağımsızlığının ihlali,
9- Tahkikat Komisyonu'nun kurulup olağanüstü yetkilerle donatılması,
10- CHP'nin mallarına "haksız" yere el konulması
Menderes'in başka suçları yok muydu? Aslında Menderes'in suçları mahkemelerde gündeme gelmeyenlerdi.
1- 1951 yılında Menderes hükümeti Kore Savaşı'nda Amerika için asker gönderdi. Amerikan çıkarları için bine yakın vatan evladı Kore'de yaşamını yitirdi, binlercesi yaralandı.
2- 1952'de NATO'nun isteği üzerine komünizme karşı gayri-nizamı harp yapacak Seferberlik Tetkik Kurulu, daha sonraki adıyla Özel Harp Dairesi kurdu.
3- 1954 yılında Yabancılara petrol arama ve çıkarma izni verildi.
4- Tek parti döneminde kurulan bazı traktör ve basma fabrikaları Menderes döneminde özelleştirildi veya ekonomik olmadıkları için kapatıldı. Nuri Demirağ tarafından kurulduktan sonra İsmet İnönü tarafından devletleştirme kapsamına alınan uçak ve uçak motoru fabrikaları, Eskişehir tank fabrikası ve Kırıkkale silah fabrikası Menderes döneminde NATO standartlarına uymadıkları gerekçisiyle kapatıldılar
5- Cezayir kurtuluş savaşı sırasında Fransa'yı destekledi.
“1958 yılında maalesef Hıristiyanlara silah taşıdık. Bir gün bize Etimesgut’tan Beyrut’a uçma emri verildi. Akdeniz’de İngiliz Kuvvetleri bizi engellemeye çalıştı. Biz ‘Victoria’ parolasını verdik, 45 dakika Beyrut üzerinde dolaştıktan sonra havaalanına inebildik. İlk seferde Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu bizzat gelip bize nezaret etti. Beyrut’a toplam 85 sefer düzenledik. Ben 5 sefere katıldım. Lübnan’a ne taşıdığımızı bilmiyorduk, esasında kimse bilmiyordu. Bize Müslümanlara gıda ve ilaç taşıdığımız söylenmişti.”
“Fakat sonraları silah ve mühimmat taşıdığımızı, üstelik bunları Hıristiyanlara verdiğimizi öğrenmiş olduk. Bunu Amerika’nın emriyle yerine getiriyorduk. Biz yükümüzü teslim edip geri dönüyorduk. Öğrenmemiz de Müslümanların Beyrut Havaalanı’nı ele geçirip uçağımızı enterne etmelerindern sonra mümkün oldu. Müslümanlar Rıza Kalaycıoğlu komutasındaki uçağımızı ele geçirince içinden Kırıkkale yapısı tüfekler, bombalar çıktı. Her uçağın yükü ortalama 2-2,5 ton ağırlığındaydı. Tabii denizden çok daha fazla silah aktardık, bütün bu silah ve mühhimmat maalesef Hıristiyan kuvvetlere gidiyordu. Ama dediğim gibi ben, Emin Karayavuz, Nevzat Balaban ve başka pilotlar ne taşıdığımızı bilmiyorduk. Kesinlikle böyle olduğunu bilseydik direnişe bile geçerdik.” Kaynak: Beyrut Havaalanı’na beş sefer yapan pilot H. Avni Güler
6- 1954-1958 yılları arasında 238 gazeteci iktidara karşı yazılar yazmak suçundan mahkûm oldu.
7- "Tahkikat Komisyonu"nu kurdu. 15 DP milletvekilinden oluşan komisyon hem suçlama hem de yargılama hakkına sahipti. Komisyon 5 kişiden fazla yan yana yürümeyi bile yasakladı.
8- İsmet İnönü'ye 12 oturum meclisten men cezası verildi.
9- Turan Emeksiz hükümete karşı istanbul Üniversitesi'nde düzenlenen bir protesto mitinginde polisin açtığı ateş sonucu öldü. Hüseyin Onur ise sol bacağı kesilerek kurtarıldı.
10- Hukuk'un üstünlüğünü savunan Yargıtay Başkanı Bedri Köker, Yargıtay Başsavcısı Rifat Alabay, Yargıtay 2. Başkanlarından Haydar Yücekök, Yargıtay Üyeleri Melehat Ruacan, Kamil Çoşkunoğlu, Faik Uras ve ilhan Dizdaroğlu 'görülen lüzum üzerine' re'sen günde emekliye sevkedildiler.
11- 6 Haziran 1950'de, Genelkurmay Başkanı Nafiz Gürman olmak üzere bütün üst komuta kademesi dahil olmak üzere 15 general ve 150 albayı re'sen emekliye sevk etti.
12-İnçirlik üstünün açılmasına izin verdi. İnşasına Türkiye'nin NATO üyeliğinden bir yıl önce, 1951 yılında ABD Mühendislik Grubu olarak isimlendirilen bir ekip tarafından başlanan üs, 1954'te açıldı.
13- Tarikatları yeniden hayata geçirmesi
Said-i Nursi’ye değer vermesi, seçimlerde ciddi ilişkiler içerisinde olması (Risale-i Nurlar bu dönemde basılmaya başladı) Öte yandan Said Nursi’ye 1957 yılında Chevrolet hediye ettiği; ve bu hediye Fransa Büyükelçiliği’nden gönderilen bir belgede yer aldığı iddialar arasındadır.
14-Ülkenin İMF ile tanışması bu dönemde olmuştur
Bu dönemde ilk kez IMF katkılı kemer sıkma önlemleri gündeme geldi. 4 Ağustos 1958 kararları ile bütçe disiplini için adım atılırken, ekonomiyi daraltıcı bir etki ortaya çıktı. Devalüasyona gidilirken, dış ticaret açığı büyüdü. 1958 yılında 55.3 milyon dolar olan bütçe açığı, 1959'da 266.7 milyon dolara yükseldi.
15- 1951-1960 yılları arasında aralarında suçsuz insanlarında olduğu 43 kişinin idam kararına imza attı ve hepsi idam edildi. 16-Kutul Amare zaferini İngilizlerin talebi üzerine Tarih ders kitaplarından çıkartması 17-CHP döneminde açılan Köy enstitülerini kapattı.
Adnan Menderes’in dillere destan çapkınlığı
* Türk opera sanatçısı olan Ayhan Aydan’la münasebet tesis edip bundan meşru olmayan bir çocuk dünyaya gelir. Ama bu arada sadece Adnan Menderes değil Ayhan Hanım da evliydi. Ve bu çocuk sonradan ölmüştür. (İddia ise öldürülmüştür.) Ayrıca A.Menderes’e ait devletin makam aracı ile cenaze taşınarak defin ediliyor.
* Suzan Sözen Hanım’ın oturduğu Belveder Apartmanı’nına gidip zili çalıyor. Suzan Hanım, sokakta Adnan Bey’in arabasını gördüğünde de (Devletin resmi aracı) kocasına “Hadi Ferit sen arka odaya geç” diyor, o da geçiyor. Ferit dediğimiz İstanbul Emniyet Müdürü! Sizce bunun tahlil edilmesi gerekmez mi! Adam geliyor, evden içeri giriyor, eşi arka odaya gidiyor. Bitlis’e tayini çıkmış olan emniyet müdürü bir iki saatlik alışverişle tayin işinden kurtuluyor.
İlçemizdeki Adnan Menderes Bulvarının ismi değişsin demekle haksız mıyım? Ayrıca söz konusu caddenin Boyabat’ın kahraman evladı Yusuf Kemal Tengirşenk ismiyle anılması daha uygun olur diyorum.
DİPNOT: Alnı secde görmüş insanlardan zarar gelmez (AKP’ye oy verenlerin sözü)
BEREN……..