Geçtiğimiz günlerde Saraydüzü Kültür Merkezi'nde "Gençlik ve Medya" konulu bir panel düzenlendi... Panele tanınmış gazetecilerden Hacı Yakışıklı, Zafer Şahin, Sinan Burhan, Emin Pazarcı ve Melik Yiğitel katıldı.. Meslektaşlarımın Saraydüzü'ne gelmesi beni çok çok memnun eder.. Fakat düzenlenen panelin konu başlığı bence yanlış belirlenmiş... Gençlik ve Medya.. Ben isterdim ki Hayat Pahalılığına Karşı Tarım ve Hayvancılığın Önemi, Dünyadaki Küresel Krizler ve Türkiye'ye Etkisi gibi konu başlıkları tercih edilebilirdi...Veya Saraydüzü nasıl kalkındırılabilir, sağlık merkezi ne zaman hastane olur.. Madem ilçeyiz, ana cadde yahut prestij cadde ne zaman yapılacak.. Misafirler nerede yatırılacak gibi bir sürü konu başlığı bulabilirsiniz.. Gelen gazetecilerde fikirlerini beyan eder ve onların bigilerinden faydalanırdınız..! Sanki ilçede hiçbir eksik yok, herşey dört dörtlük, gençlik ve medya paneli düzenliyoruz.. Düzenlenen panel gençlik üzerine, katılan gençlik yok.. Yahu kardeşim en azından liseli gençleri toplasaydınız da gelen meslektaşlarıma ayıp olmasaydı.. Hadi liseli gençler gelmedi. Nerede AK Parti Boyabat ve Durağan'ın gençlik kolları? O kadar kalabalığı ben Aşağı Akpınar Köyü'nde de bulurdum.. Gazeteci arkadaşlar panelde gençlik olmayınca orta yaşlılara konuşmak zorunda kaldı.. Saraydüzülü hemşehrilerimi de medya konusu pek bağlamaz zaten.. Bu köy görünümlü ilçede medyayı konuşunca veya bu gazetecileri getirince dört dörtlük bir ilçemi oldunuz 32 yılda olamadınızda..! Bu yapılan panel bize de bir fıkrayı hatırlattı. Adamın biri "Kurban" konusunu anlatıyormuş: "Çocuğu olmayan Hazreti Davut, Allah’a dua etmiş ve ’Yarabbim bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim’ demiş... Dua tutmuş; Davut, kızının adını Ayşe koymuş... Gel zaman git zaman, çocuğun kurban edileceği zaman gelmiş. Hz. Davut kızı yatırmış, tam boğazını kesip kurban edecekken Azrail gökten bir keçiyle çıkagelmiş ve ’Kızı bırak, al bu keçiyi kurban et’ demiş..."
Dinleyenlerden biri dayanamamış: "Yahu bunun neresini düzelteyim... Hz. Davut değil Hz. İbrahim, kız değil erkek, Ayşe değil İsmail, Azrail değil Cebrail, kurban edilen de keçi değil koç olacaktı!"
Sizin düzenlediğiniz panelde aynen böyle.. Gençlik diyorsunuz, panelde genç yok.. Hepsi orta yaşlı.. Medya diyorsunuz ilçenizde medya yok.. Katılım yoğun oldu diyorsunuz, kalabalık yok.. Kusura bakmayın ama Ankaralı gazeteci arkadaşları getirip hava atmanın da bir anlamı yok.. Siz bu gazetecileri getirmekle Saraydüzü'ne hizmetmi ettiğinizi sanıyorsunuz?.. Boyabat Belediye Başkanı Hüseyin Coşar gazetecileri getirmesinimi bilmiyor.. Sayın Coşar'ın bu gibi işlere de ayırmaya vakti yok.. Yarım kalan işleri seçime kadar tamamlamak için var gücüyle çalışıyor.. Saraydüzü'nde bırakın yarım kalan işi, yapılan bir iş yok ki..! Boyabat en azından bir ilçe..Hem de Sinop'un en büyük ilçesi.. Gezilecek yeri var.. Yatılacak yeri var. Yemek yenecek yerleri var.. Cafeleri var.. Nüfusu var..Var oğlu var.. Sizde ne var? Sadece hava var.! Bu panel işleri, yüz kişiyi bile toplayamayan ilçelerin de işi değil.. Boyabat gibi ilçelerin işi.. Çünkü buna gerek yok.. O yaptığınız masraflara yazık..! Sanki Saraydüzü'nde bütün hizmetler yapılmış ve tam manasıyla ilçe olmuş, sıra medyanın tanınmış kişileri ile panel düzenlemek kalmış.. Bu panel size ve AK Parti'ye oy getirmez.. Madem getiriyorsunuz bu gazeteci arkadaşları halkın anlayacağı, Türkiye ve ilçeniz hakkında bilgileneceğiniz bir konu seçip panel düzenleye bilirdiniz.. Tekrar söylüyorum, medyanın olmadığı bir ilçede medya paneli düzenlemek biraz komik olmuş .. Saraydüzlü hemşehrilerime mantıklı ve faydalı hizmetler yapında biz de alkışlayalım..!