Yerli ve milli Altay tankı, 18 ayda üretilecekti aradan 4 yıl geçti…

Vaatler, hayallerle 20 yıldır peynir gemisini yürümeye çalışan iktidarın yerli ve mille tankı da ortada yok, 50 milyon dolar için Katar ve Ethem Sancak’a satılan, Türk Ordusu’nun gözbebeği Tank ve Palet Fabrikası’nın ibretlik hikayesini TBMM’de, iktidar milletvekillerinin, bakanlarının gözlerinin içine bakarak anlatan CHP Milletvekili Engin ÖZKOÇ;

Türkiye’de bir rezalet yaşandı. Göz göre göre, gözümüzün içine baka baka kendi ordumuzun üzerinden bir oyun oynandı ve ben bunu defalarca çıktım anlattım. Elimdeki belgeyi açıklamadan önce; ilk önce bir hatırlayalım diye olayı anlatıyorum. Ethem Sancak denilen kişi benim için nitelikli dolandırıcıdır; 2014 yılında TMSF’den iflas etmiş BMC’yi arsa fiyatına satın aldı. Daha sonra kendi ağzından, ‘Tayyip Erdoğan’a gittim, bana Katar’ı ortak etmesini rica ettim savunma sanayine gireceğim dedim.’ Katar Emiri arandı, Katar Emiri yüzde 49,9’la Katar ordusunu BMC’ye ortak etti. Ethem Sancak kaç para aldı, 300 milyon dolar aldı, bir buçuk ay içerisinde. Sonra, ‘bana Erdoğan’ın köylüsü olan Talip Öztürk’ü de ortak ettiler’ dedi. Ona da yüzde 25,1 olan hisseyi sattı. Bunların hepsi kendi ağzından… O da hisse payı üzerinden değerlendirince 150 milyon dolar yapıyor. Etti mi 450 milyon dolar. Bedavaya aldığı BMC’nin hisselerini satarak 450 milyon doları aldı cebine koydu.

‘Savunma sanayine gireceğim ama fabrikam yok, bana bir fabrika yeri verin’ dedi. ‘Bana bir fabrika yeri verin’ dedi. Karasu, Sakarya’da 2 milyon metrekare arazi bedelsiz, deniz kenarında BMC’ye verildi. BMC’nin içi tamamen dolduruldu. Yetti mi? Yetmedi. 60 milyon TL; Fikri Işık zamanında net bütün belgeleriyle altyapıya ‘ben ödeyemem, siz ödeyin’ dedi. Devlet 60 milyon TL ödedi. Yetmedi, ‘bana Türkiye’nin en büyük teşvikini vermeniz lazım’ dedi. Yaklaşık 1,5 milyar lira olarak hesaplanan Cumhuriyet tarihinin en büyük teşviklerinden birisi kendisine verildi.

Altay Tankı ihalesi yapıldı. Giren başka eski yatırımcılar da vardı. Ethem Sancak’ın fabrikası var mı? Yok. Tecrübesi var mı? Yok. İşçisi var mı? Yok. ‘Tank palet fabrikası benim yok ama ben Altay Tankı ihalesini aldım bana bir fabrika verin’ dedi. Tank Palet fabrikası, benim ilim Sakarya… Milletin alın teriyle alınmış fabrika. 1 milyon metrekare arazisi olan fabrika, Avrupa’nın en büyük entegre tesisi olan fabrika 25 yıllığına bedelsiz verildi. 25 yıllığına, içeride stokta bulunan malzemeleri ile beraber.

’18 ayda tank üretecekti aradan 48 ay geçti tank yok’

18 ayda tank üretecekti… Aradan 48 ay geçti tank yok. Ethem Sancak var mı? Ethem Sancak yok. Ethem Sancak tankı üretemedi, parayı aldı cebine koydu ama son bir hamle, ‘ben burayı bırakırım ama Tosyalı Grubuna 480 milyon dolara satarım’ dedi. Sattı, açıkladım karşı çıkan olmadı. 480 milyon doları da Öztürk’lerle beraber aldı cebine koydu.

Daha sonra Ethem Sancak şöyle anlatıyor: ‘Cumhurbaşkanı bizi aradı, sizin işiniz bitti çocuklar dedi. Bize 60’ar milyon dolar para verdiler. Bizde bu işten çekildik’ dedi.

Size soruyorum, sevgili Bakan… 300 milyon dolar Katar’dan aldım, 150 milyon dolar Öztürk’ten aldı, 240 milyon dolar Tosyalı’dan aldı. Ethem Sancak’ın cebine 690 milyon dolar girmiş olması gerekiyordu. Öztürk’lerin de cebine 240 milyon dolar girmiş oluyor. Peki eğer 60-60, 120 milyon dolar verilerek bunlar çekildilerse o zaman geriye kalan 810 milyon dolar nerede? Eğer Ethem Sancak’ın dediği doğruysa ‘bunu bize Tayyip Erdoğan vermedi’ diyor. Bize ‘60-60 120 verdi’ diyor. Ya Ethem Sancak Tayyip Erdoğan’ı itham ediyor yalan söylüyor ya bu benim açıkladığım beyanlar doğru… Ethem Sancak devleti dolandırdı, ordumuzu oyuna getirdi. Çok açık, çok net.

‘Hesabını ben soracağım’

Bir fatura… Faturada 231 bin 310 kalem var. Bu fatura, Ethem Sancak’ın BMC’si tarafından kesilmiş bir fatura. Bu faturada eğer ordumuz tank- paletle birlikte üretiyor olsaydı bu kadar kalemi 65 milyon 240 bin lira para alması gerekiyordu. Ethem Sancak’ın BMC’si üretirken aynı kalem malı… Yüzde 12,5 kar koyması gerekirken 292 milyon 673 TL. 65 milyon nerede, 292 milyon nerede?

Merak ettim. Ahdim var. Allah bir fırsat verirse yetimin fukaranın, aziz ordumuzun bir tek kuruşunu eğer Ethem Sancak çaldıysa hesabını ben soracağım, takipçisi olacağım, sonuna kadar gideceğim.

Ne adı altında yaptı bunu. Faturaya eklediği o fahiş rakam ‘bakiye genel yansıtma tutarı, kar dahil.’ ‘Bakiye genel yansıtma tutarı’ diye bütün muhasebecilere, maliyecilere sordum, hukuku aradım. Böyle bir şey var mı? Yok. Uygulanan bir yer var mı? Yok. Zaten genel üretim ve genel yönetim diye oradan paranı almışsın. Bunun içinde… Bir kişi bunu göstersin.

Milli Savunma Bakanımız burada bunu anlatırken, ‘evet böyle bir şey vardır’ desin. Benim yüzüm kızarsın, onun yüzü ak çıksın burada. Ne ordumuzun mal varlıklarını ve birikimlerini birilerine sömürtürüz buna Katar ordusu dahil… Ne de çocuklarımızın rızkını Ethem Sancak gibi nitelikli dolandırıcılara yediririz. Bunun sonuna kadar peşinde olacağım.

Ethem Sancak’ın sözde ‘devleti temsil ediyorum’ diyerek Doğu Perinçek ile birlikte Suriye’de ne işi var. Suriye’de benim Dışişleri Bakanım var, bu ülkenin Milli Savunma Bakanı var mı, bakanlarımız var mı? Var. Ethem Sancak kim? O mu Türkiye’yi temsil ediyor? Buna nasıl bu iktidar izin veriyor? Ben bunu anlamak istiyorum. Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda kendisinden ve buna neden olanlardan hesap soracağız.”

….

Köşe yazılarımdan dolayı beni eleştirenlere soruyorum. Ülke gerçeklerini gündeme getirmekle, ben terörist, vatan haini mi oluyorum?

Yerli ve millilik vatan arazilerini, fabrikalarını yabancılara satarak olmayacağını bir gün sizler de anlayacaksınız.

Vatanseverlik, lafla olmuyor. Milli, manevi duygularını, vicdanlarını, vatanseverliklerini, aklını kiraya veren iktidarın trollerinin beni eleştirmesine gülüp geçiyor ve onlar adına üzülüyorum.

“Devletin malı deniz, yemeyen keriz” zihniyeti.