Güneş balçıkla sıvanmaz. Türlü bahanelerle ismini silebilirsiniz fakat tarihten asla. Sizlerin amacı üzüm yemek değil bağcıyı dövmek.
Değerli Boyabat Gazetesi okuyucuları Bugün sizlere Cumhuriyetin ilk yıllarında (1924..Kaynak:Kültür portalı) yapılıp 93 yıl eğitim veren çok sayıda Boyabatlı vatandaşın eğitim hayatında önemli yere sahip olup 2017 yılında eğitime son verilerek kapatılan İnönü İlkokulunun hazin hikayesinden bahsedeceğim.
Osmanlı Devleti döneminde okuma/yazma oranı erkeklerde yüzde 5 kadınlarda binde 5 civarındaymış. Oranlara baktığımızda resmen halk cahil bırakılmış diyebiliriz. Bu oranları görünce 5-6 yıl önce katıldığı televizyon programında çok çarpıcı açıklamalar yapan Rektör Yardımcısı Bülent Arı, “Ben daha çok cahil ve okumamış tahsilsiz kesimin ferasetine (anlayış-sezgi) güveniyorum bu ülkede. Yani ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halktır’’ sözleri o yılların gerçeği olabilir mi? Bilemiyoruz!... Ama bir nedeni de mutlaka olmalıdır.
Geçmişin izlerini silmek için kalkınmada eğitimin şart olduğu bilincinde olan YENİ CUMHURİYET ülke genelinde eğitim çalışmalarına hız vermiştir. Ve aynı yıllarda günümüzdeki adı İnönü olan Büyük Meydan Mektebi yapılarak eğtim vermeye başlıyor. (Yine aynı yıllarda günümüzde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü olarak hizmet veren bina Merkez Mektebi olarak yapılmıştır. Daha sonraki yıllarda okulun adı Dumlupınar olmuştur) 93 yılın akabinde 2017 yılında eğitime son veriliyor. Şu an itibarı ile restorasyon yapılıyor. Bitim aşamasında öğretmen evi olarak hizmet verecekmiş.
Neden eğitim yuvası değil de farklı amaçla kullanılmak isteniyor? Öküzün altında buzağı aramak karakterime ters düşer ama görünen köyde kılavuz istemezmiş. Bir zamanlar devletin üst kademesi ‘’İki ayyaşın yaptığı yasa’’ demişti. Bu sözün kimlere gittiği aşikardır. İnönü İlkokulunun eğitime kapatılma nedenini bu söz ile bağdaştırmak ne kadar doğru/yanlış tartışılır ama Atalarımızın ‘’Perşembenin geleceği Çarşambadan belli olur’’ sözünü de yabana atmayalım.
4000 nüfuslu bir mahallenin tek ilkokuluydu. İzahı olmayan nedenlerle kapısına kilit vuruldu. Şu an itibarı ile koskoca mahallede eğitim veren tek bir ilkokul yok. Böyle bir mağduriyet varken okul kapısına kilit vurulması çok manidar. Restorasyon sonrası bu mağduriyet giderilir mi sorusu aklıma defalarca gelse de. ama nafile. Çünkü bir asır boyu eğitim veren okulun restorasyon sonunda ÖĞRETMEN EVİ olarak hizmet vereceği yetkililerce defalarca beyan edildi.
Son söz……… Bugün için umudumu yitirmiş olabilirim ama bir noktadan sonra hayatında, başkalarının kapattığı tüm ışıkları açacak birileri görünecektir. Gelecek için umutluyum. Yitirdiğimiz değerler gün gelecek vücut bulacaktır.
Günün anlamlı sözü…… Adalet Partili Milletvekili “İsmet İNÖNÜ”ye eleştirenin dozunu fazla kaçırınca, Süleyman DEMİREL Vekilini makamına çağırır ve der ki; İsmet İNÖNÜ’nün ardında İki cephede “SAVAŞ ZAFERİ” var, senin arkanda terzinin diktiği “Ceketten başka neyin var ?” der………….
Dipnot: İsim değişim tarihi için Ömer Sütçüoğlu amcanın bilgisinden istifa etmek istedim. Kendisi ilkokula 1938 yılında Dumlupınar okulunda (Eski ismi Merkez Mektebi… Şu an ki İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ) başladığını yine aynı yıllarda Büyük Meydan Mektebi nin İnönü İlkokulu olarak hizmet verdiğinden bahsetti. Bu bilgiye göre isim değişikliği Atatürk döneminde yapılmış….
SAYGILAR……………….