Cumhurbaşkanlığı seçimini Erdoğan kazandı, Suriye’den, Afanistan’dan dünyanın üçüncü doğu ülkelerinden gelenler, sabahlara kadar, halay çektiler, havai fişek patlattılar, Suriye’de ise havaya binlerce kurşun sıktılar.
Sığınmacılar Erdoğan’ın seçilmesine neden bu kadar sevinmiş olabilirler ki?
Nedeni çok açık ve net.
Milyonlarca sığınmacı, hastane de muayene , ilaç, parası ödemiyor. Vergi vermiyor. Maddi yardım alıyor. En güzel yerlerde tatil yapıyor. Cadde ve sokaklar da sığınmacılar özgürce dolaşırken, Bu ülkenin öz evlatları, kızlarını, eşlerini, kız kardeşlerini sokağa, parka çıkarmaktan korkuyor.
Böyle giderse 10 yıl sonra sığınmacılar, Türkler hangi ülkeye giderlerse gitsinler Türkiye bizimdir derlerse şaşırmayalım.
Sığınmacılar seçim kutlamaları yapmasınlar da kimler yapsın öyle değil mi? Türkiye, yoksulluk sınırı ortalamasında 192 ülke arasında 10’nuncu sırada, Savaş halindeki Ukrayna, üçüncü dünya ülkesi Venezuale ülkeleri arasında.
Türkiye’de nüfusun yüzde 98’i yani 83 milyon 750 bin kişi açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşamaktadır. Araştırmaya göre, son bir yılda 40 temel gıdada fiyatlar yüzde 190 arttı.
Hadi sığınmacılar kendi şahsi çıkarları için Erdoğan’a oy veriyor, açlık sınırı altındaki milyonlarca vatandaş hangi gerekçelerle oy veriyor anlamış değilim.
Demek ki yoksullukla ülke yönetmek böyle bir şeymiş!
Peki yurt dışında oy kullananların Erdoğan’ı neden desteklediklerine gelince, Türkiye’ye tatile geliyorlar, bozdukları aldıkları 2 bin 500 Euro asgari ücretle ülkemizin en güzel tatil köylerinde tatil yapıyorlar, gayri menkul alıyorlar.
Bunlar bu iktidarı desteklemesinde muhalefet adayını mı desteklesinler?
Ve bu insanlar Türkiye’nin geleceği hakkında oy veriyor. Ne kadar garip değil mi?
Türkiye’nin bu yıl sonuna kadar 200 milyar dolar dış borç ödemesi var, Merkez Bankası döviz rezervi eksi 76 milyar dolar. Rusya Türkiye’nin 30 milyar dolar doğalgaz parasını seçim nedeniyle erteledi.
Uluslar arası ilişkiler de, ülkelerin çıkarları önemlidir. Rusya lideri Putin Türkiye’yi çok sevdiği için mi erteledi? Enerji de Rusya’ya daha bağımlı hale gelmesi için yaptığı ülkesine adına yaptığı doğru bir karardır.
Peki biz bunları biliyoruz da AKP’ye oy veren milyonlar bilmiyor mu?
Erdoğan’ı tekrar Cumhurbaşkanlığı görevine getirdiklerine göre her halde biliyorlardır.
Sosyal medya da, seçim bitmesine rağmen, AKP’liler hala Kılıçdaroğlu’nu başarısızlıkla linç ediyor.
Kılıçdaroğlu, seçim süresince, Türkiye’nin gerçeklerini, projelerini, abartısız, yalansız, iftirasız Türk milletine anlattı. Anlayanlar anladı, Kılıçdaroğlu’na ön yargılı olanlar anlayamadı.
Seçmen, Erdoğan’a, ülke ekonomisini bu hale getirdin, sen düzelt dedi bir anlamda. Erdoğan, kendi yarattığı ekonomik krizi, kendisine sattı.
Devletin, medyanın yüzde 95’i elinde ki AKP iktidarı, 24 saat iftira, yalan, montaj videoları. Camilerde miting, 120 bin cami imamı Erdoğan lehine siyaset yaptı. Böylesine ezici bir kampanya karşısında, Atatürk mezardan çıksa, Cumhurbaşkanlığı’na aday olsa yine kazanamazdı.
Buna kim adil bir seçim oldu diyebilir?
Bunun adı çifte standartlı seçimdir.
Yeni Türkiye’de, 21 yıldır yalan, iftira atmak ile seçim kazanıldığını biz öğrendik de, ülkenin yarısı hala öğrenememiş.
AKP’yi 2002 yılında iktidara getiren güçler, bu seçimi de kazanmış oldu.
Ordu’da İYİ Parti’li bir vatandaş, seçim gecesi AKP’lilerin kutlamaları sırasında öldürülmesi ile bu seçim Türk siyasi tarihine kanlı seçim olarak geçecektir.
Ya Kılıçdaroğlu, seçimi kazanmış olsaydı Türkiye’de kan gövdeyi götürecekti her halde.
Neyse inşallah ben yanılırım, bundan sonra Türkiye daha iyi olur.