Bildiğiniz gibi bir çok deyim vardır. Bu deyimlerden bir tanesi de "Ağzındaki baklayı çıkar" deyimidir. Bildiğim kadar ve günümüz koşullarına göre anlatayım.
Bir imam dini konularla birlikte öğrencilerine küfür etmemeyi, hakaret etmemeyi öğretiyormuş ama bir öğrencisi çok küfürbaz mış. Bu öğrencisine bir kaç tane bakla vermiş. Bu baklaları ağzına alacaksın. Ben çıkar deneyince çıkarmayacaksın demiş.
Baklalar işe yaramış. Çocuk baklalar ağzında olduğu için küfür ve hakaret edemiyormuş. Birileri bu çocuğu fena kızdırmışlar. Bu durumu hocası görmüş. Oğlum çıkar ağzındaki baklayı demiş. Çocuk da kısa bir süreliğine eski günlerine geri dönmüş.
Bunları niye mi anlattım. Sosyal medya hesabından, hemde cümleleri yarım yamalak yazarak hakkımda yorum yapan arkadaşlar var. Elimden geldiği kadar nazikçe uyarıyorum anlamıyorlar.
Geçenlerde bir arkadaşım abi sana yazılanları okuyorumda çok sabırlısın dedi. Sabretmeye çalışıyorum ama nereye kadar bende bilmiyorum dedim.
Yazımı buraya kadar okuyunca küfür edecek, hakaret edecek zannetmeyin. Aldığım aile terbiyeme de öğretmenlerimin verdiği eğitime de yakışmayan şeyleri ben yapmam.
Fakat son zamanlarda yaşadıklarım nedeniyle bazı anılarımı paylaşıp, girmemek istemediğim bazı konulara değineceğim.
Lise yıllarımda bir cuma günü cumaya hazırlanıyordum. Sözde kendilerini daha çok dindar zanneden iki arkadaşın konuşmasına kulak misafiri oldum.
Biri diğer arkadaşına gel bizde cumaya gidelim. Küçük peygamber (dindersi öğretmeni) görürse bize kızar diyor.
Yıllar sonra yaşadığım buna benzer başka bir durum daha oldu. Köyümüz derneği ileri gelenleri ile bir toplantımız olacaktı. Toplantı saati akşam namazı sonrasıydı. Cami çıkışında bir köylüm ile karşılaştım. Siyasi görüşümü bildiği için "siz namaz kılıyor musunuz" dedi. Kısa süre sustum. Kimseyi kırmadığım gibi bu arkadaşa da kırmadan bir şeyler söyledim.
Bu yaşıma kadar buna benzer sorunlarla çok karşılaştım. Son yaşadığımız seçimlerde de mahallemdeki camide yaşadım. Hoca nerdeyse cumhur ittifakına oy verin diyecekti.
Aşağı da ki yorumlar bana yazmış oldukları yorumlardan yalnız iki tanesi.
HG:Mustafa başkan tahrikat ne demek biliryormusun birde bilmeyen insanlar için Allah'a ulaşmak için insan rahmetli olduğu zaman bir tahrikata mensup değilsen orada tek kalacaksın tabiiki sapkın tahrikatlere bende karşıyım. ....... gibi menfaat için çalışan tahrikatlar parayı verenlere u dönüşü yapıp oylarını satan tahrikatlar gibi.
ÖK:Ya bırakın abi bu işleri allahı kitabı hak yolu görenlere hep yobaz dediniz bu ülkeyi laik diye gösterdiğiniz insanlar mahvetti İslamiyette 4 evlilik var mı var adamın vatandaşlık hakkı varsa oyunu kullanacak tabi.
Birde abi sende ki bu islam düşmanlığını anlamış değilim abi hak yol tek yoldur elhamdulillah müslümanız diyoruz Allah'ın kurallarına karşı geliyoruz.
Bu iki arkadaş gibi düşünenler, ben tarikatlara karşıyım. Dincilere, yani dini çıkarları için kullananlara karşıyım. Tarikatlarda, dincilerde bu halkı kullanıyorlar, kandırıyorlar kanısındayım. Feslikadir gibi kurtuluş savaşını keşke Yunanistan kazansaydı diyenlere inanmıyorum ve karşıyım.
Karşı olduğum bu düşüncemden dolayı dine karşıymış gibi lanse edenler, ben ve benim gibi düşünen arkadaşlar, okulda okul arkadaşları ile birlikte resim çektirir ama camide namaz kılarken resim çektirmezler.
Ülkemizde ilahiyat fakültesi, tıp fakültesinden, imamhatip lisesi fen lisesinden fazladır. Bu da yanlıştır. Ben bozuk bu sisteme de karşıyım.
Bazı okullara MANEVİ DANIŞMAN olarak cami imamları gönderilecekmiş. Bu kişilerin hangi tarikattan olduğu nasıl ayırt edilecek. Yoksa bir tarikatın mensuplarına kıyak mı çekilecek?
Sistemde bazı değişiklikler yaparak Atatürk ilkelerinin yok edilmeye çalışılmasına karşıyım. Bu sistemi getirmeye çalışanlarda bizim gibileri yalanları ile yıldıramyacaklar.
Yolu doğru olanın yükü ağır olurmuş. Yükümüz ağır olsada doğru yoldan ayrılmayacağız. Doğru olduğunu düşündüğüm her şeyi sizlerle paylaşacağım. Yorum yaparken hakaret edenler benim değil, kendi seviyelerini belli ederler. Mustafa Gürleyen (15.06.2023)