Babamın Altın Değerindeki Altı Nasihatı…..

Televizyon izlemeyi bırakalı yaklaşık bir onbeş yıl olmuştur. Güncel olayları sosyal medyadan takip ediyorum.

Takip ederkende genelde içim kararıyor ardından kısa bir sükunet sonrada geçmişe yolculuk başlıyor.

Canım babam…………..

Babamla ilgili konuya girmeden evvel içimi karartan güncel konulardan biraz bahsetmek istiyorum. Bazen niçin çoluk çocuk sahibi olduğumu yargılıyorum. Haksızda sayılmam. İnanın gelecek hiç ümit vermiyor. Fuhuş ve uyuşturucu günümüzün en büyük tehlikesi. Geçmişte nadir olan bu tür işler günümüzde tavan yaptığı gibi adeta ulu orta yapılıyor. Namus, ar, haya ayaklar altında. Uyuşturu kullananlar aramızda cirit atıyor. Bizler geçmişte böyle değildik. Nasıl bir dünya nasıl bir toplum olduk ya……..

Peki kusur ve kabahat kimde?

Konuyu aydınlığa kavuşturmak için rahmetli babamın altın değerindeki altı nasihatını sizlerle paylaşacağım. Ha bu arada yanlış anlaşılmasın babamı övmek gibi bir niyetim yok.

Altının değerini sarraf bilir ama değerli sözler insanlık için bir nimettir. Ekmek, su, hava yaşam için ne kadar gerekli ise nimet sözlerde o kadar gereklidir.

Boyabat Gazetesi'nin değerli okuyucuları, öncelikle sizlere babam ile ilgili bir anıyı paylaşacağım. Birgün babam kardeşimle birlikte kolumuzdan tuttuğu gibi çarşı içerisinde bir dükkana getirdi. Çok küçük olduğum için dükkanı hatırlamıyorum. Babam dükkan sahibine bizleri göstererek ‘’Bunlar mı diye sordu. Dükkan sahibinin ‘’Hayır’’ demesi ile babam bizlerin kolundan tuttuğu gibi kasap dükkanına getirdi. Niçin bizi oraya getirdi, niye getirdi halen bilmiyorum. İşte bizler böyle yetiştirildik. Sadece bu kadarmı. Ya o altın değerindeki nasihatları…..

Buyurun okuyalım…………

* Sakına sakın harama kuşak çözmeyiniz. Oldu ya şeytana uydunuz asla yaşadığınız şehirde değil, cehennemin dibine gidin orada ne yapacaksanız yapın. Bu konudaki en önemli nasihatım ise yanınızda çalışan elemanın eşine, kızına bırak yanlış yapmayın, yan gözle dahi bakamazsın. Varsa o kişinin zaafı o zaafını lehine çeviremezsin.

* Ticari hayatınız boyunca devlet işine girmeyin, oldu ya girdiniz rüşveti asla aracı yapmayınız. Bu işlerde yetim hakkı var. Kazancınız her daim alın teri ile olsun. Ben sizlere yedirmedim, sizlerde çocuklarınıza yedirmeyin. Bu tür işlerden bir an zengin olabilirsin lakin o kadarda kul hakkını sırtına yüklenmiş olursun. İşte o sırtına yüklediğin yük senin ahiret hayatında ateşin olur. Mazaallah……

* İcra dairesi tarafından satılan malı almayınız. Ağlayanın malı gülene yar olmaz. Ocak söndürenin, gün gelir ocağı da söner. Ve sönen ocaklarıda gördük.

* Paranızı kaybedin, itibarınızı asla kaybetmeyin. Para el kiri itibar hazinedir.

* İnsanları hor görme, insanlara tepeden bakma. Biz üç kardeş yetim büyüdük, yokluk nedir iyi biliriz. Gün gelir servet sahibi olursanız, dünyayı ben yarattım demeyin. Gün gelir veren Allah almasını da bilir.

* Ve bu tür pisliklere bulaşmış kişileri de asla dost edinmeyiniz. Uzak durunuz. Dost olacağınız kişileri iyi seçin. Bunlarda Allah korkusu olmaz.

Canım babam…. Mekanın cennet olsun.

Az çok kusurlarımız olsada yolundan gitmeye özen gösteriyoruz… İnanın o yıllara çok özlem duyuyorum

SAYGILAR
HÜSEYİN CÖMERT

Boyabat Gazetesi'nin notu: Merhum Hasan Cömert amcamızı rahmet ve özlemle anıyoruz. Kabri nur gölü, mekanı cennet olsun.