Üşenmedim, son yıllarda popüler olan şahısların Facebook sahifesine girdim. Kurdukları iki cümleden biri Allah-Maşallah-İnşallah.
Ya hakikat ‘’Kahru Perişan’’ Allah ile aldatmak; Dini; çıkar, koltuk, baskı, egemenlik aracı yapan bir sanayi koludur. İşin esası bakımından ne dini vardır ne de imanı, onun dini-imanı paradır. Allah ile aldatmak dine en büyük ihanettir. Dindar insanlara sıkılan en güçlü silahtır. İnsanlar hakikatten uzaklaştırılıyor. Uydurma bir din yaratılarak toplum Deizm/Ateizm e yöneliyor.
Değerli Boyabat Gazetesi okuyucuları ilçemizde de bu kervana katılan nice insan var. Bu yöntemle son yıllarda servetine servet katan nice insan biliyorum. Biz servet düşmanı değiliz. Alın teri ile kazananlara bir sözümüz olmadığı gibi kendilerini de kutluyoruz. Tabir-i caiz ise sözümüz meclisten dışarıdır.
Gelelim sadede rüşvet neden teklif edilir veya verilir?
Arife tarif gerekmez diyerek bu soruya açıklık getirmiyorum. Ben bu işle bağlantılı insanlardan biraz bahsedeceğim.
Mesela zamanında bana kimler rüşvet teklif etmedi ki. Bunu niçin mi söyledim, ilçede rüşvetin kol gezdiğinin ispatı için söyledim. Ben teklifi kabul etmedim, lakin herkes ben olamaz ve olamıyor da. Vicdan zayıf olunca para ağır basıyor. Hele birde ar damar çatladıysa . Yaşım altmış beş. Bil fiil Boyabat da ikamet ettim. Boyabat'ı ve halkını çok iyi tanırım. Geçmişi bir önceki yazımda anlattım. İsteyen okuyabilir. Ama günümüzde ki kadar kepazelik görmedim, yaşamadım.
Bunlardan en vahimi kulu Allah ile aldatmak. Günümüzün en kazançlı meslek kolu oldu. Vatandaş deveyi hamudu ile yutuyor, sonra da bunun helal olduğunu ispatlamaya çalışıyor. Nasıl mı?
Bol bol Allah'ı zikir ederek, namaz kılarak. Oradan da vatandaşın biri Allah'ı zikir eden, namazını kılan kul hakkı yemez diye destek verirse değme keyfe, oldun itibarlı bir iş adamı. Sonrada gelsin çukkalar. Uyan Boyabatlım uyan….
Bu masallarla sizleri uyuturken kendileri de atı alıp Üsküdar'ı geçiyor. Bakınız etrafınızdaki yeni yetmelerin servetlerine. Birde yakın tarihteki geçmişlerini irdeleyin. Hayırdır bunlara uğur meleği falan mı dokundu. Yoksa haksız kazanç sağlayarak mı servet sahibi oldular.
Biliyorum içinizden kim bunlar, isimlerini yaz diyenler olacak. Kimileri de havanda su dövüyorsun diyecek.
Benim de bu insanlara bir çift sözüm olacak. Deve kuşu gibi başını kuma gömeceğine kafanı kaldır da etrafı şöyle bir gözlemle. Eğer yine de bir şeyler göremiyorsan sözün bittiği yerdeyiz. Şimdi sizlere Allah ile aldatmak konusunda yaşadığım bir olayı anlatacağım.
İki-üç hafta önce müdahalem neticesinde bir inşaat mühürlendi. Olayın akabinde işyerine bir bayan geldi. Aldı sazı eline yüksek sesle kendi çalıyor, kendi oynuyor. Son sözü ne oldu biliyor musunuz, ‘’Ölünce cami önüne geleceğim, hoca hakkınızı helal ediyor musunuz diye bağırınca, hakkımı helal etmiyorum’’ diye bağıracağım dedi. Kim mi bu bayan?
Kırk yıl önce atılan çürük temelin üzerine kaçak inşaat yapan şahsın eşi imiş.
Son söz: Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış. Lütfen bu düzenin kurbanı olmayınız.
SAYGILAR……..
HÜSEYİN CÖMERT