Fatmagül’ün suçu neydi……

İlçede ki soygunlar belden aşağı kadar ses getirmiyor. Kimse soyguncuları yargılamıyor ama belden aşağı faaliyet içerisinde olanları yıllarca dillerden düşürmüyor. Ne tuhaf bir milletiz..

Bundan yaklaşık yirmi ay kadar önce dönemin belediye başkanı olan X kişi yaptığı kişisel hatalardan doğru görevinden istifa etti veya ettirildi.

Nihayetinde X partinin dokuz aday adayı içerisinden Y kişi aday olarak gösterildi. Gösterilmesine gösterildi de milletin ağzı torba değil ki büzesin. Herkes sanki bir ağız olmuş Y kişi aday olacaktı da Fatmagül’ün suçu neydi o zaman diyerek kazan kaldırdı. Adeta adaylarına karşı savaş açtılar. Bu tavırlar adayın seçim kaybetmesine vesile oldu. Güya gereken ders verilmiş oldu ama önemli bir konu atlanmıştı. Ahlak!……

Yok aslında bir birinden farkı yerine Fatmagül’ün suçu neydi diyerek diğer kişiyi savunmak veya diğer kişiye değer vermek. Neyse bunlar beni aşan konular. Beni ilgilendiren belden aşağı konuların yıllarca manşette kalıp asıl konu olan kurumun soyulmasının göz ardı edilmesidir. Dedikoduyu çok seviyoruz çok ama hak aramaya gelince de üç maymunu da çok güzel oynuyoruz.

Asıl olan kişilerin özel hayatı değil ilçeye ve topluma verdikleri zarar ve ziyandır. Sizler kişilerin bel altı hikayelerini dinlerken kimler atı almış Üsküdar ı geçmiş okuyalım mı…..

Ülke genelinde olduğu gibi ilçemizde de son dönem zenginleri ortaya çıktı. Son yıllarda çok kişi ekonomi olarak çökerken birilerin de zengin olması enteresan. Aslında enteresan değil bilinen bir gerçek. Ateşe yakın olan ısınır derler ya bu atasözü günün zenginlerine cuk oturuyor. Yahu son yıllarda ne şirketler kurulmuş bi haberiz. Kurum adeta soyup soğana çevrilmiş. Kimler kimlerle ortakmış meğer. Olaya vakıf oldukça parmağımı ısırıyor vay anasına diyerek hayıflanıyorum.

Boşuna dememişler komşuda pişer bize de düşer diye. Çıkar ve menfaat söz konusu olunca kimler bir araya gelerek şirket kurmamış ki. Birileri de kaz gelen yerden tavuğu esirgememiş. Enteresan olan ne biliyor musunuz. Batan gemiyi önce fareler terk edermiş. Seçim gecesi kutlamalarda kimler yoktu ki…

Bu kişilere neden X parti diye sorduğunuzda çoğundan ‘’Ben dava adamıyım’’ sözünü duyarsınız. Haksızda sayılmazlar. Vatan millet Sakarya bahane, dava adamlığına bürünerek keseyi doldurmak şahane. Bunların yaptığını dünyaca ünlü sihirbaz Mandrake yapamaz. Yıllarca bunları yaza yaza elimde derman, dilimde ferman kalmadı. Ama bizler mışıl mışıl uyumaya devam ettik ta ki bugüne kadar….

Eh buna da şükür. Şimdi sizlere ‘’Gelen ağam giden paşam başlıklı yazımın altına yazılan bir yorumu paylaşacağım. 4. Yorum: milat 19 04 2024 11:35 sayın cömert karayoluna çıkışı olmayan yer, heyelan olan yer buralara kimler ve neresi olduğunu açık açık yazarsanız bizlerde daha aydınlatılmış oluruz.

Saygılar Değerli okuyucular…

Yorumu yazan kişi samimi olsaydı rumuz yerine adı ve soyadını yazardı. Bu kişiyi bu konuda defalarca uyardım fakat aynı tas aynı hamam. Tahminim kendisi Ankara'da ikamet ediyor. Şu an fikir değiştirdi mi bilmiyorum ama, geçmişte hükümeti savunan bir kişiydi. Bu yorumu neden mi paylaştım. Düne kadar hükümete toz kondurmayan bir kişinin yayımladığım bir yazının altına böyle bir yorum yazması beni heyecanlandırdı.

Sayın Milat..

Yorumunda bahse konu olan sorular bir zamanlar methiyeler dizdiğin Boyabat Belediye başkanlarının marifetidir. Söz konusu yerlerde yandaşlara aittir. İsimlere takılmayınız ama yine de bir ipucu vereyim. Hangi birini yazayım!......

SAYGILAR
HÜSEYİN CÖMERT